Hızlı okumanın anlama kabiliyetini azaltmadığı aksine artırdığını belirtmek gerekiyor. Normal hızla okuyan bir kişi dakikada 200 kelime okuduğunda bunun %60′ını aklında tutabilirken hızlı okuyan bir kişi dakikada 800 kelime okuduğunda okuduğunun %80′inden fazlasını hatırlayabilir. Bunun sebebi ise, daha hızlı okuduğunuzda beyin konunun bütünlüğünü daha kolay kavrar, siz de zaman ve enerjiden tasarruf etmiş olursunuz. Bu sayede özellikle zaman problemi yaşadığınız sınavlarda okuma hızınızın artmasına bağlı olarak anlama ve kavrama süratinizde artar. İnsanların gelişim süreçleri içerisinde en önemli unsur bilgi çağı olarak adlandırdığımız günümüz dünyasında bilgiye en kısa zaman içerisinde ulaşmaktır. Bilgiye ulaşmanın ve bilgiyi paylaşmanın en etkin yolu ise aktif bir okuyucu olmaktan geçmektedir. Okuma-yazma oranının yükseklik düzeyi toplumun gelişimi düzeyi ile doğru orantılıdır. Bu şartlarda ise okuma-yazmanın çağı yakalamak adına ön şart olduğu ortadadır. Okuma
Hızlı okuma eğitimi almış bir kişi ise bu sayıyı beşe katlayabiliyor. Hatta bazen daha da yukarı çıkabiliyor. Hızlı okuma bir beceridir ve biz bu beceriyi eğitimle geliştirebiliriz. Kimi üstün zekalı çocuklar bu beceriyle birlikte dünyaya gelirler, ama ortalama zekaya sahip her birey azmederse hızlı okuma becerisini edinebilir. Bir kişi dakikada 200-300 kelime okuduğunda bunun %60’ını aklında tutabilirken hızlı okuyan bir kişi dakikada 800-1000 kelime okuduğunda bunun %80?inden fazlasını hatırlayabilir. Bunun sebebi ise, daha hızlı okuduğumuzda beynin konunun bütünlüğünü daha kolay kavrar, siz de zaman ve enerjiden tasarruf etmiş olursunuz. Sağ Beyinle Okumak (Sol beyin; ardışık, mantıksal, matematiksel, konuşma ve dil öğrenme, gibi fonksiyonlarla yükümlüdür. Sağ beyin ise; hafıza, hisler, görüntüler ve farkında olmadığımız fonksiyonları yönetir. O tümü görür, şekilleri tanır. Bu nedenle sol beyinden 100 kat daha hızlı olduğu söylenmektedir. Fakat insanlar yalnız beyinlerini
Okuma-yazma oranının yüksekliği toplumun gelişimi ile doğru orantılıdır. Öyle ise okuma-yazmanın çağı yakalamak için ön koşul olduğu ortadadır. Okuma-yazma becerilerinin kazanılması ve kullanılması çağdaş uygarlığa ayak uydurmanın yanı sıra, günlük yaşantının kolaylaştırılması ve akıcılığı açısından da büyük önem taşır. Günlük yaşam içinde karşısına çıkan uyarıları okuyup anlamayan insanlar için hayat kolay olmasa gerekir. Haberleri okuyup faydalanmak, Onaylanacak evrakları, sözleşmelerdeki açıklamaları kavramak, hak ve sorumluluklarımızı bilmek hep okuma ve anlama becerilerini gerekli kılmaktadır. Okuma becerisi, akademik, sosyal, siyasal ve kişisel değerlere sahiptir. Çocuklar okula başlar başlamaz okumanın öğretilmesine büyük önem ve ağırlık verilmektedir. Beynimiz ise çok hızlı çalışır, ama göz ona nazaran daha yavaş bilgi gönderir. Beyinle göz arasındaki bu kapasite farklılığı okuma esnasında dikkatin çok sık ve kolay dağılmasına yol açar. Bu nedenle hı